Yeni Sezon

İstanbul Devlet Tiyatrosu 1 Ekim'de Üsküdar Tekel Sahnesi'nd gösterime girecek olan "At" aldı oyunuyla yeni sezona merhaba diyecek. Ankara Devlet Tiyartosu da 2011-2012 sezonuna 1 Ekim'de başlıyor. Ekim ayı boyunca 10 prömiyer yapacak olan tiyatro bu yıl programına 20 yeni oyun ekledi.

Tiyatro Kedi ise yine 1 Ekim'de "Koca Sinan" adlı yeni oyunuyla sezonu açıyor. Topluluğun diğer yeni oyunu "Don Kişot'ta ise usta Haldun Dormen'i sahnede görebileceğiz.

Oyun Atöylesi de 7 Ekim Cuma günü yeni oyunları "Don Juan'ın Gecesi" ile yeni sezona başlıyor. Eric-Emmanuel Schmitt'in eseri olan metin Şehsuvar Aktaş tarafından sahneye konuyor. Oyuncu kadrosunda ise Haluk Bilginer, Gülen Karaman, Güneş Berberoğlu, Funda İlhan, Ayşegül Ünsal, Evrim Alasya, Muharrem Özcan, Umut Temizaş, Seda Türkmen ve Selin Yeninci isimlerini görüyoruz.

Tiyatro Öteki Hayatlar,  geçtiğimiz sezon Cem Safran Sahnesi'nde sergiledikleri Yüksel Sendan'ın "Adam" adlı oyunuyla Ekim ortasında yeni sezona başlıyor.

Doğaçlama Tiyatro'yu yaygınlaştıran Mahşer-i Cümbüş, 1 Ekim Cumartesi saat 20.30'da Hayal Kahvesi'nde sezonu açıyor. Bilet satışlarına 15 Eylül'de başlanacak olan gösteri için 11.00-19.00 saatleri arasında 0212 249 19 90 numarasından rezervasyon yapılabiliryor. Oyun tarihinden 2 hafta önce rezervasyon yapabiliyorsunuz ancak oyun tarihinden 1 gün önce biletlerinizi almazsanız rezervasyonunuz iptal oluyor.

VODAFONE'dan Ek Kontenjan

Cengiz Semercioğlu'nun bugünkü yazısında da bahsettiği üzere, III:Richard'ın son gösterimi için (ki bu sonradan programa dahil olan 6. oyun oluyor) Vodafone, öğrenci biletlerini %50'ye çıkarmış. (http://www.hurriyet.com.tr/magazin/yazarlar/18751670.asp)

İKSV'nin duyarlılık gösterip bir oyun daha ayarlaması, Vodafone'un öğrenci kontenjanını arttırması gerçekten de tepkilere kulak verdiklerini gösteren davranışlar.

Yine de insan soramadan edemiyor: gösterim için hala 5 kategori ve 5 kategori için de bilet var değil mi?

Müjde

Cengiz Semercioğlu bugünki köşesinde III. Richard adlı oyunun 6. bir gösteriminin yapılacağını ve bu gösterime özel öğrenci kontenjanının arttılacağı müjdesini verdi. =)

http://www.hurriyet.com.tr/magazin/yazarlar/18733473.asp

İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, "Böyle pahalı organizasyonları sahneye koyacağımız büyük salonumuz yok, o yüzden biletler pahalı. AKM gibi 1500 kişilik bir salona sahip olsak Kevin Spacey'i çok ucuza izletebilirdik seyircilerimize" demiş. Devlet tiyatrolarının ya da Şehir Tiyatrolarının o büyüklükte bir sahnesi olmayabilir, bu İstanbul'da böyle bir sahne olmadığı anlamına gelmez. Kaldı ki Harbiye açıkhava son derece geniş kapasiteli bir amfi. Bunun yanında Koç Üniversitesi Sevgi Gönül Oditoryumu, son derece büyük bir sahne ve ulaşımı görece kolay bir yerde. Böylesine özel bir performans için, rutinlerin dışına çıkılıp, alternatiflerin çeşitlendirilmesi gerekirdi diye düşünüyorum.

Hürriyet Gazetesi'nden

Bugünkü yazısında Cengiz Semercioğlu da İKSV'nin III: Richard oyununda izlediği satış politikasına eleştirilerde bulunmuş.

http://www.hurriyet.com.tr/magazin/yazarlar/18724856.asp

Tepkiler

III.Richard'a bilet alma şansı "tanınmayanlar" isyanda. herkes İKSV'nin duyarsızlığından bahsediyor. Bu durum, İKSV'nin sanatın herkes için olmadığı görüşünde olduğunu düşündürüyor tiyatroseverlere.

Bu konu üzerine twitter'daki yorumlar şöyle. http://twitter.com/#!/search/realtime/%40iksv_istanbul

III. Richard'ın Yunanistan gösteriminin yapılacağı Eipdaurus Tiyatrosu

Oyunun Yunanistan gösterimlerinin bir amfide yapılıyor olması ve 1.kategori fiyatlarının 50€ olduğu bilgisi (http://www.grreporter.info/en/kevin_spacey_third_performance_epidaurus/4809), insanların gözünde İKSV'ye daha da olumsuz bir imaj yüklüyor.

İKSV'nin bu durumda nasıl bilr politika izleyeceğini de merakla bekliyoruz.

Ayrıcalık

Tiyatro seyircisi olmak için muhakkak belli bir grubun üyesi mi olmak gerekir? Olmadığınız zaman cezalandırılmış gibi tiyatrodan uzaklaştırılmanız ne kadar doğru?
İKSV büyük projesi III. Richard için bunu yaptı. 1 ay öncesinden satışa çıkan biletler Lale Kart sahipleri tarafından tüketildi. Bugün genel seyirciye yani Lale Kart'ı olmayan ayrıcalıksız seyirciye satın alması için sunulan biletler, bir Lale Kart ücretinden fazla.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı gerçekten önemli işler yapan bir kurum. Özellikle üniversite tiyatrolarına verdiği desteği birebir yaşamış biri olarak çok takdir ediyorum. Ancak İstanbul'un adını taşıyan  bir vakıf olduğunu unutmamalı; sadece vakıf üyelerine değil tüm sanatseverlere hitap ediyor olmalı. Özellikle böyle büyük organizasyonlarda, tüm satışlar için, tüm kategorilerde belli bir sayı ayırması gerekir.

http://www.iksv.org/tr/arsiv/p/1/388

Sebep

Bu blogu yaklaşık 1.5 yıldır süren tiyatro açlığımı gidermek için sipariş ettiğim öğünün başlangıcı olarak kabul ediyorum.

Yaklaşık 8-9 yıldır tadına doyamadığım bir yemek benim için tiyatro. Sahneye çıkarak, başka bir hayatta başka bir insanın yaşamını anlamaya; anlayabildiklerimi anlatmaya çalışarak ve bütün bu sürecin sonunda arsızca alkış bekleyerek besleniyorum. Bütün bunları son derece melankolik cümlelerle anlattığımın farkındayım, ancak son 1.5 yılda gördüm ki, tiyatrodan uzak kaldığım zaman, kendime de çevreme de dünyayı dar ediyorum. Nasıl oldu da tiyatro benim için hobi olmaktan çıktı ve ihtiyaç haline dönüştü gerçekten anlayabilmiş değilim.

Ancak şunu söyleyebilirim ki tiyatro genlerimde var. Cumhuriyetin ilk yıllarında küçük kasabasına ilk tiyatroyu kurmuş bir dedenin torunu ve gençliğinde Anadolu turnelerine çıkmış, çok büyük ustalarla aynı sahneyi paylaşmış bir babanın kızıyım. İlk kez sahneye çıktığımda ilkokulda bile değildim ve bir okulun müsameresinde sahneye çıkan büyük çocukları kıskanıp sahneye fırladım yerdeki mikrofonu alıp şarkı söylemeye başladım. Beni hala heyecanlandıran bir anıdır =) İkinci kez sahneye çıktığımdaysa ilkokuldaydım ve herkesi hayrete düşüren uzunlukta bir monolog canlandırmıştım yıl sonu müsameresinde. Adı "Dil"di. Bir bulabilsem metni çok sevineceğim.

Bundan sonrası liseye kadar boş sayılabilir. Ama liseden sonra tiyatro her zaman hayatımda oldu. Ta ki 1.5 yıl öncesine kadar.

Biraz psikolojik, biraz ekonomik, biraz educatif sebeplerden dolayı bu kadar uzun bir süre tiyatrodan uzak kaldım. Şimdi atladığım o öğünlerin acısını çıkarma niyetindeyim. Burada anlatacaklarımın, hem damak zevkimi tatmin edeceğini hem de gıdasal ihtiyaçlarımı karşılayacağını umuyorum.

İzlediğim, oynadığım ve okuduğum oyunlar, ödüller, festivaller ve yarışmalardan bahsederek, başlangıç tabağımı afiyetle yeme niyetindeyim.

Bon appétit!